4 Mart 2015 Çarşamba
Bir varmış, belki de yokmuş.
Söylenecek onlarca şeyi karşıma alıp, sıfatlarına bakıyorum.
Öyle tanıdıklar ki.
Önceden söylenmişler gibi, öyle de belki. Lakin şöhret ellerinden tutmamış, gündem olamamışlar, dinlenmemişler, eski köylere yeni adetleri benimsetememişler gibi.
Söylenmesi gerekenler zihinde ezber, ağızda tüy bırakmamış, karşında çıplak.
Bir varmış
Bir yokmuş
Olmak istemiş, olmuş.
Çünkü her şey onun istemesine bağlıymış..
Bizimmiş, bizmiş.
Ama değilmiş de.
Ne demiş Müslüm Gürses;
Sen çölüme yağmur, geceme gündüz, can'ıma yoldaş, kışıma yorgan oldun
Böyle bişiler söylemiş işte ne de güzel demiş. Yapmışız da olamamışız.
Olsun..
Ben onu geceme gündüz etmedim. O istemişti, olmuştu. Paşa gönlü.
Canıma yoldaş olmak değildi de amacı. Can'ına yoldaş aramaktı.
Ben bi bütün, o sadece o'ydu.
Bencil bi adamın dizeleri yoktu.
Müslüm'ün şarkıları vardı.
Satırlar bizi, biz ayrılığı sevdik
O ne zaman olmak isterse o zaman vardı. Benim için adı, onun için de can'ıydı. Aynı pencerenin farklı manzaralarıydık. Ya da tam tersi işte bakmakla alakalı değil de, nasıl görüğünle alakalıydı.
Dünyama verdiğim ismini, dünya malına, oyununa, insanına değişti. Sağlık olsun.
Kuruntu..
Ne kelime ama. Gurur yapma gel bana'lara güvenip gittiğinizde, bıraktığınız gibi bulmamak. Her hatasına rağmen ilk günkü aşkla sarıp sarmaladıklarınızın sığınağı o kelime..
Ona da sağlık olsun.
Alışkanlık..
Ona hiç gelmicem. O bir tek size işler.
Neyse.
Artık hiç bişi eskisi gibi olmicak sinyalleriyle, silinen hatıralara inat, kalpte her şey yerli yerindeydi elhamdülillah.
Lakin yetmedi.
Yettiremedim.
Anlatılacak daha o kadar çok şey var ki. Anlatmaya değecek bişi bırakılmamış, silinmiş, kaprislere mağruz kalmış, kaldırılmış, yeri değişmiş, misillenmiş.
Oysa ne kadar uzaktı bu terimler bazı aşklara, en nadirlere, roman olucaklara
Herkesleşmek mi? Işte bu yüzden..
Neden?
Nedenler o kadar çoktu ki bu med cezirde.
Hem soru, hem cevaptı.
Hem neden, hem neden'di.
Bir tarafın zoru seçmesi, diğer tarafın zor olmasıyla dengelenmiş miydi. Size göre. Bu da bi nedendi dimi? Tabi.
Bir ömür yetmez ki seni sevmeye ah be sevgili demiş müslüm gürses. Neyse ki yalnız değiliz. Onlarsız da onlarlayız. Aşka aşık değil, O'nlara aşkla bağlıyız.
Gelelim bana, O'na
Bize.
Onsuz olduğum her akşam, her sabah, dinlediğim şarkılarla içime attıklarımın hissizleştirdiği beni mutlu edememiş, o övdüğüm kocaman kalbinde 1 koltuk, bir ekran, bir yatak barındıran adamın, duvarlarındaki yankıydı benim adım. Hayal değil, bir türlü gerçekleştirilememiş, hayata geçememiş değil, sadece Damla. Ben yine de e hepsi şıkkını işaretleyeyim.
Ne demişti birileri; zihninde süslediğin hayallerde kaybettim ben canımın yarısı.
Zihnimde süslenmiş tek şey adıydı oysa ki.
Ya bu nası bi aşağılamaydı? Birlikte kurulmuş nice hayale saygısızlıktı! Buna da can sağolsun.
Kaybetmek..
Ben kimseyi kaybetmedim. Beni yıkan, sevgiden kaybettiklerimdi. Bir şeyi kaybettikten sonra, değerini anlama kısmı bana kalmasın diye gittim.
Dediğin gibi ne anlatsak hikaye imiş. Bu hikayenin kazananı yok, kaybedenleri var.
Tahammül edemediğim şeylerin birikimi yadırganmasın. Aşk büyük bir olay. Özlemi de, hasreti de, acısı da ona göre.
Sakındığınız benliğiniz somutluktan nasibini almış bir bedenden geçip, sakınılan bir sevgiye gelmemeli. Ne dil eyvallah çeker ne de o eyvallahlara bi tesbih verebilirsiniz.
Beden bedeni, yürek yüreği, can da can'ı ister.
Eyvallah.
Anlatmak istediklerimi anlatmadım daha henüz. Zaten anlattıklarımı da anlamadınız biliyorum. Mühim değil.
Anlaması gerekenle 1 buçuk yıldır aynı şarkıyı söylediğim halde, nakarata gelince mırıldanıyoken siz nasıl anlayasınız..
Ne bileyim ya vicdanın sesi varsa elbet düşünebilen bi tarafı da var. Anonim takılsaydık belki onlar da bilirdi bu şarkıları.
Aşık olanın gönlünün nişanesi hissettikleridir. Çok şükür başımız bağlı. Ne demiş yine müslüm baba;
Sevmeyenin zulmune sevenin ahı
Sorulmaz mahşerde aşkın günahı
Bizim için değil ayrı yaşamak
Bağlamış ikimizi gönül nikahı
Körsünüz ya vallahi kör
Yaptıklarınızı, hissettiklerinizi, size yapılanları göremicek kadar körsünüz.
Neyse ki müslüm baba aşkın bende bir ömürü de söylemiş biraz sakinleşelim.
Sana da merhaba Bir varmış bir yokmuş sevgili. Allah, dün de bugün de yarın da uykuları kaçıracak tüm hasretliklere karşın, vicdan avuntusunun getireceği duyguların iyiliğinin devamlılığını bana,
Bir Yâr var diyip sadece "süslü" hayaliyle avunmanın vicdan muhasebesini de sana versin.
Dileğim; bir gün beni anladığında, kalbinin sızısını hissetmek. Çünkü bundan sonra tüm geç kalınmışlara sızlayacak kalbime deva, aynı şekilde yada değil, birbirimizi düşünmek olur.
Gerçeklikten uzak dünyanda, çok gerçek bi aşkla sevildin. Ne mutlu
Eyvallah..
https://m.youtube.com/watch?v=-8qifzv_F4Q&feature=youtu.be
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder