2 Şubat 2014 Pazar

Ulan hep efkar size mi?

 Tam da bu! dediğimiz anda yakalanmışa döneriz. Biz bilmeyiz onlar izlerler. Onlar kim mi? Ben de bilmiyorum.

Hayır şizofren değilim ben.

Bir kutu antidepresanla intihar girişiminde bulunsam, midemi yıkayan doktorun küçümseyen bakışlarına maruz kalarak dönerim hayata. Evet bunun bir de bu tarafı var. Bize ölmek bile haram beyabiler ya da bugün değil.

Henüz değil.

Kopyalasak yapışmaz, tutsak kaçar, kessek kopmaz, bu devran böyle dönmezcilere inat devranın bize dönesi tutar amınakoyim. Öyle de bahtsızız.

Şanssız doğan şerefli arkadaşlarım anlicaklardır beni. O şansına sıçtıklarım az siktirsin burdan bişe denicem. En büyük düşmanımdır benim o anasının amından cumhuriyet altınıyla doğan toynaksızlar. Suratına sıçtıklarım. Tutmayın küçük enişteyi!


Hayata sıfırdan başlamaya karar versem, hoca alır en arka sıraya kor beni. Ben miyopum hocam, ileriyi göremiyorum..

Bilmediği soruda tahtaya kalkan öğrenci de, yanındaki kopya çekerken suçluluk duyan da, ha yakalandı ha yakalancak beni de yakacak kodumun ibnesi diyen de benim!

Ama;

Kopyayı çekebilcek cesareti kıskanan da benim.

Anaya babaya kafa tutmak değil iş, hayata kafa tutabiliyo musun onu de bana.
Olacakları planlamadan bir anı hesaplayabiliyo musun? Evet mi?
Ah be koymaya kıyamadığımın safı içinde hesap geçen bir cümlenin neyini onaylıyosun ki?  Boşa mı hatimledin onca şeyi..

Bizde hesap yok, klişeler devrildi. Kabe bizimdir! Kıble cesaret, inanç had safha!
İnandıklarımız doğrularımız, yanlıştır diyenler Ate!
İsyan bayraklarının direkleri hazır burda en ala isyancılara!

Biz doğru bildiklerimiz uğruna bir hayat feda ederiz. Biz gerizekalıdan bir adım daha zekalıyız çünkü. Tek bi kelimenin önemi büyüktür. Sevgi herşeyden üstündür çünkü. Ne demiş büyük düşünür Tatlıses "Tabi tabi"..

Biz hayatta en çok üzülenleriz. Öğrenilmiş çaresizliğin en çaresizi biz. Martin seligman senın de amınakoyim bu arada.
Olum bişi diyim mi bizim kafamız çok karışmış lan.

Ben ayak serçe parmağını sehpaya vuranların acısını da bilirim bunu kafa sikerte sikerte yazıp durmayın. Verdiğiniz o klişe avuntularınızı siktirtmeyin bana. Ayak serçe parmağı olmadan da yaşayabilirim, eksikliğini hissetmem. Ama hayata dahil edilenlerin yokluğu öyle değil işte..

Kalpsiz yaşanır mı amk?

Dahil edilen yoklama kağıdına yazılıyo bi kere. Silinse de izi kalıyo kodumun sayfasında. Ya bu hayatın kalemi çok sağlam, ya da silgisi dandik.
Dokuzun yanındağki iki sıfırı silen bahçelinin bi suçu yok beyler. 40 ı bulucam derken evdeki kalemden olmayın. Harcamayın sıfırları.

Efkarlıyım olum mazur görün. Temenniler iyi olmaktan yana; hizmet yok, icraat sıfır ama elleri açtık yine de semaya.
Tek dayanak samimiyet o da kabul görürse, ha görmezse halimiz nice.
Ah keşke sadece el açmakla kalmasak, üşenmeden hizmet sunsak ya..

Ulan dilenci bile kapı kapı dolaşırken, olduğumuz yerde istemek ne kadar hak?
İsteyip bir de vermesini beklemek ne kadar mantıklı?
Aşığım diyip seyretmek, mutlulukla ne kadar bağlantılı?
Esirgemekle bi şeyleri, karşındakini yanında tutmak ne kadar olası?

Yine kafa açıyorum amınakoyim Napim ulan dertliyim kederliyim; olmamışlara, olmayanlara, belki de hiç olmicaklara..
İsyanımsa oldurmayanlara

Yüreği ağlattık ama mihrap yerinde şükür.

Son sözü bir "fetva" ile sonlandırmam gerekecek lakin size kel olduğumu ve ilacım olmadığını söylemiştim ama bildiğim bişe varsa o da belanın kötü bişe olduğu. Evlere ateş salar, yuva yıkar, ben gibi bir garip keloğlansanız can'ınızı yakar.

"Allah senin belanı versin" tezini kimseler üzerinde denemeyin mübarekler. Kanıtlamak istediğiniz bi teoriniz varsa, elinizdekilerle yetinip kadere boyun eğin. Eğilen başı ya öperler, ya keserler.

Zaten bize edenler hep o "ler" ler.

Ah ulan ahh..

Ha yoksa siz onları tek biri mi sanıyodunuz?

Yemişler sizi çok fena yemişler..







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder