Çok acayip gelgitlerim var bu ara. Bazen çok savunmasız oluyorum kendimi kendime savunamicak kadar.
2 tane ben var eminim; bedenim ve içimdeki maykıl sanki zihnimde buluşup istişare yapıyolar amk.
Her defasında dışarıdaki maykıl ın istekleriyle, içerideki maykıl ın istedikleri hep çakışıyo oluyo. Dışarıdaki maykıl oldurmak istediğini söyleyince, içeridekinde hep bi müdahale sanki bana sokrates amk sanki bana fransa büyük elçiliği. Nerde bi pürüz varsa dışarıdakinin gözüne sokuyo. Tam konuşacak ağzına turp sokuyo amkmun putperesti.
Bak gene sinirlendim!
Neyse..
Kafamın içinde öyle tezgahlar dönüyo ki dışarıdaki maykıl "geel ablaaa batan geminin en kuru fikirleri, en taze telkinleri bunlar" diye haykırıyor, bu içimdeki ibnede gidiyo eliyle "bu çürük, bu ezik" diye seçiyo piç.
Durmadan yeni olaylar oluyo. Aslında olay eski de sonradan düşüyo bi jeton "vay hanassınıı" dedirtiyor insana. Sonra başlıyosun tekrardan 3 limonu denk getirmeye. Atıyosun düşen jetonu, tekrar çeviriyosun amına kodumunun kolunu; 2 limon 1 çilek hay ananı avradını! Gene denk getiremedik..
Lan var ya benim hayatım hep 2 limon 1 çilek. Ne 1 çilek 1 kiraz 1 limon kadar cami önünde dilenirken bizden kaçmaza yakalanan ilyas salman, ne de 3 limon kadar zekalı komşu çocuğu. Bu koca hayat benden ibaret değil belki ama, iç ve dış maykıl için tam anlamıyla öyle kusura bakılmasın. O kolu ne zaman her jeton buluşumda çevirsem dışarıdaki ; "ulan kesin gene bi ibnelik çıkarıcak bu. Zaten bende şans mı var amk" derken içerideki de hemen fısıldar kafir Allah rızalı dilenci; "az daha acıtasyon yap lan belki yukarıdaki ters köşe yapar hadi oğlum mayk!"
Lan oğlum hep bi dalavere hep bi kurgulu tezgah lan
Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda kadar ince mesajlı bir o kadar da "o ne demek lan espri mi yaptın şimdi gavat! aynştayn mısın lan sen" edası tavrı amk. Zaten benim içimde 2013 dünya kupası ligi maçları oynanıyo herkes bi topun peşinde fikir eliyo götüne koduklarım."Yetheğğr" diye bağırıcam bu seferde bir bakıyorum rüyasında karabasan görüp bağıramıyan sikko gibiyim.
Bunları birine anlatsan anafikir hep aynı zaten "herkesun bir derdu var durur içerusunde"
Olum herkes dertli lan. Birine bişi desen başlasan anlatmaya "seninki de dert mi diye bi başlıyo, anasının amına kadar yol erzağı yapıyo hayvanoğlu. Lan banane amk banane bu dert benim seninkini 2 dakika siktir et kaşın gözün oliyim ya. Ama yok başından savıcak ya araya kendininkini de bi sıkıştırıyo afrikalı futbolcu edasıyla seni bi ters köşede tıklıyo hem kendi derdini anlatmış, hem de seninkini de koltuk altına sıkıştırılan tavla yapmış oluyo yanağına da bi makas ohh anasını satayım
İşte böyle zekalı geçinen herkesin o 3 limonu götüne sokasım, sonra iki elimle de bastırıp suyunu çıkarasım geliyo. Anasına ayför nerde diye sordumun çocukları
Sıkıntı bir değil, iki de değil, üç hiç değil. Aslında sıkıntı tek kaynaklı; Rodaj kapanmış pimaşında delik var.
Kendimi çamaşır makinasının atık su borusunu tıkayan teki kaybolmuş çorap gibi hissediyorum. Sanki bu hayat suçlu değilmişte ben anamdan doğma yetersizmişim gibi yada daha kötüsü sonradan yetmemiş gibi. Anamda değil suç bendeymiş gibi.
Ulan kaderi suçlayıpta kenara çekilemiyosun ki "3 limonu denk getiremiyorum çünkü cenabetim" diyemiyosun.İşte bunlar hep içerideki maykıl. Onun ben amk! Gene düşürdü 1 jeton. Belkıs özener gibi; dert bende, derman sende diyemessin çünkü dertte sende dermanda. Lakin jeton düşmesini beklemek bir yana, birde tekrar o soktumunun koluna abanmak var işin ucunda.Onunda üzerine dökülen meksika sos gibi "ya gene gelmezse amk limonları!" acısı, kaygısı da cabası.
Caba ne lan?
Yani neymiş;
Kendi içimizde yaşadığımız durumları bize biz yaratıyomuşuz sanki bana frankeştayn amk
Sadece dertli biz değilmişiz
Herkesun bir derdu içerusunde dururmuş
Güvenduk doktorlara onlar da oyle boyle deduler ayruluk defterunu elumuze verduler. Elimize verilenler tabı bunlarla sınırlı kalmıyomuş.
Bu hayatta sadece komşu çocuklarına ve anasından kırmızı kurdaleli yarım altınla doğan çocuklara 3 limon gelirmiş
Peki bu durumda ne yapmak lazımmış?
Şartları, şanssızlıkları, mutsuzlukları, herkesin gördüğü, senin göremeyip takıldığın tümsekleri, picasayla adriana limaya benzeyen kevaşelerin varlığını, yetersiz limit diye bağıran post cihazlarını bile, her şerde bi hayır vardır cümlesiyle telkin etmek gerekirmiş bununla beraber bi çok olumsuzluğu. Ben kısaca hepsinin amk olsun bitsin bu iş.
Yok ağbi herkes iyi bi ben kötüyüm. Gelecek kaygısının yükü azalmadıkça geçmişin ;"bi daha döndüdüğün görem senin bacın siqem" demesiymiş hayat.
N'apalım siki tuta tuta yüricez. Hah işte tam da bu noktada yine geliyolar bana "ya!" diyorum "Amk ben böyle dayatmanın!"
Yaşayamıyorum ben ulan! Bana ya Bihter Yöreoğlu'nun yüzsüzlüğünü yada Adnan Ziyagil'in farkındasızlığını verin!!!
Eline koluna beyin zerrene sağlık beğendim notumu verdim hacıt
YanıtlaSil